Yazları soğuk kışları sıcak ülke şehirlerde gezilerini yaptığını söyleyen 30 yaşındaki Doğan Ergüleç, Üniversite de Arkeoloji bölümünü okudu. Aksaray’ın Melendiz köyünden oluğunu ve ailesi birlikte Ankara’da ikamet ettiğini söyleyen Doğan Ergüleç, şu ana kadar 6 ülkeyi gezdim. Gezdiğim ülkeler arasında tarihi olarak dikkatimi çeken ülke Afganistan oldu. Afganistan tarihi yapıları ile çok ayrı bir öneme sahiptir” dedi.

Ülkeleri gezmeye devam edeceğini ve gezileri sırasında otostopla seyahat ettiğini belirten Ergüleç, İran’da öğrendiği Tanbure çalgısı ile de sokak sanatçılığı da yaptığını belirterek bu sayede harçlığımı da çıkartıyorum. Amacım dünyayı gezmek” dedi.

Ülkemiz ile birlikre, İran'dan başlayıp Afganistan, İsrail, Azerbaycan ve Gürcistan,'ı otostopla gezen Ergüleç'in İran'da müzik kapıları aralanmış, orada İran sazı olan 'tanbura' merak salmış ve yol onu ustasıyla buluşturmuş.

Uzun süre İran'da sazı öğrenmek için eğitim alan Doğan Ergüleç, yollar onu hippilerle buluşturmuş. Ergüleç 2 yıldır çingene yaşantısı yaşamakta.

Kapadokya'da iki ay bir mağarada kendini inzivaya çeken Doğaç Ergüleç," İnsanların bir süre yalnız kalmaları bedenen ve zihnen insanı yeniliyor. Yol insana bir kapı, yol insanı kötülüğe çıkarmaz. Kalbi güzel olan insanın yolu güzelliklere çıkar diyen Doğan Ergüleç, " 4 yıldır Türkiye'nin bir çok yerini otostopla gezdi. Manevi bir geziydi. Benim için, gittiğim yerlerde evliyaların türbelerini dolaşıp olabildiğince az para kullanıp gezdim.

Yol bana hiçbir şeyin zor olmadığını gösterdi. Ailem ilk başta karşı çıktı. Ailem bir işe girip evlenmem konusunda ısrarcılardı. Daha sonra onlarda benim hayatıma destek oldular. Yolculuğumda başıma kötü bir durum gelmedi.

Allah kalbi güzel olanın yolunu her zaman açık eder. Bu düşünceyle yola düştüm ve Türkiye'de bir çok türbeyi ziyarette bulundum. Yolumu açan bir çok insanla tanıştım. Bu yol bana İran'a açıldı. Bundan 3 yıl önce, İran’da kalbime dokunan enstrüman "Tambur"la tanıştım.

Tanbur, Türkiye'ye döndüğümde bu enstrümanı öğrenebilme aşkımın olduğunu fark ettim. Tekrar İran'a gittim ve tanbur temin ettim. İran'da yol bana bir kapı daha açtı ve ustamla tanıştım. Bir süre ondan eğitim aldım. Şuan iyi bir müzik yapma yolunda ilerliyorum. İran bana göre başka atmosferi olan bir ülke, üç defa ziyaret ettim. Tekrar gitmek nasip olursa yine gitmek isterim. Bizleri okuyanlara da kesinlikle tavsiye ederim. Ben daha çok Ortadoğu tutkunuyum. İnsanlarla muhabbetimde "Neden Ortadoğu?" dediklerinde Avrupa beni çok içine çekmiyor. Ortadoğu beni kendine çekiyor. Tarihi, insanları, atmosferi. İlk İran ziyaretimde kendimi Afganistan'da buldum. İlerledikçe her şey o kadar değişiyor ki! Kalpler her zaman bir, orada savaşın kırıntıları olsa da kendimi güvende hissettim. İsrail'de bir çiftlikte gönüllü çalıştım ve tesadüfen kendimi sufi festivalinde buldum.

Yollar beni hippilerle buluşturdu. İki yıldır bu kültürün içinde yaşıyorum ve muazzam derecede kendimi yeniledim. Hafif vejetaryen besleniyorum. Güzel dostlar edindim ve canlılarla iletişimim daha fazla güçlendi, birnevi arındım. Şu an ki planım Mısır'a gitmek ve akabinde her şeyden feragat ettiğimi düşündüğüm zaman kutsal topraklara doğru yol almak” dedi. *Bilal BÖLÜKBAŞ